İlk konunuz

O günden sonra sık sık dönüşmeye başlamakla beraber, sık sık düşündü de. Halinden son derece mutlu olsa da, neden bu hayvan olduğunu merak ediyordu. Hiçbir zaman bunu kesin olarak öğrenemeyecekti bir tanrı ile tanışmadığı müddetçe. Ama iki ay içinde kendisine birkaç kabul görülebilir yanıt vermişti. Öncelikle, vahşiydi. Saldırgan veya deli değildi kesinlikle; ama doğanın kanunlarını benimsemiş ve bir insana göre ilkel yapılarını daha çok kabul eden bir kız olduğundan vahşiliği ruhuna işlemiş olmalıydı. İkinci olarak, farklıydı. Bir antikaydı insanlar açısından muhtemelen, bir ulu kurtun da olduğu gibi. Güce az önem vermesi, sosyal ilişkileri önemsiz bulması ve hayvanları kendi ırkından üstün görmesi ile farklılığı seçiliyordu insanoğlundan. Son olarak ise; özgürdü. Bir ulu kurt gibi bağlı kalmazdı bir yere, kendi sürüsü dışında. Hiçbir güç onu tutmaya yetmezdi, kimse ona karşı koyamazdı. Bedenen olmasa da zihnen özgürlüğü vardı kızın. Ailesi de hiçbir zaman fikir dayatmamıştı. Bu sebeple kendi görüşlerini geliştirme fırsatı olmuştu hep. Hatta bir ulu kurta dönüştüğünde, kendisiyle ilk gurur duyan kişi babası olmuştu, insanlardan hoşlanmadığı için hayvanlar alemine katılmak istediğini bilse de. Bu aykırı görüşlerine rağmen kızı daima destekleyen babasına çok şey borçluydu sahiden de.